Can, 10 yaşındayken babasını bir trafik kazası sonucu, 1 yıl sonra ise annesini de kanser yüzünden kaybetmiş; öksüz kalmıştır. Can'a, hiçbir akrabası sahip çıkmadığı için Can, yaşına rağmen bulduğu 2 işe girerek sadece hayatta kalabilmek için çalışmaya başlamıştır.
Annesinin vefatından sonra kirada oturduğu evden, kiracının baskılarına dayanamayıp çıktı ve daha ucuz ancak daha kötü bir evde hayatını sürdürmeye başladı.
Elimden geleni yapıyorum Cevat abi! Sen de biliyorsun durumumu, vaktinde ödemek için çok uğraşıyorum.
Annesinin hastalığı ve babasının ekonomik durumu yüzünden aile, zor şartlar altında hayatlarını sürdürmekteydi. Can, artık önceden sahip olduğu olanaklara şimdi sahip değildi ve tek derdi, zor şartlara sahip bu dünyada her şeye rağmen bir şekilde hayatta kalmaktı.
Ancak işinden kazandıkları kendisine yetmediği gibi aylık kirasını dahi zor ödeyebiliyordu. İşverenler, çocukları adeta yarım bir insan olarak görüyor, bir çocuğa bir yetişkin kadar ağır işler verse de çocuğun hakkının daima yarısını veriyordu.
Bu defa kirayı 3 ay geciktirmişti ve ev sahibi Cevat, bu durumdan rahatsızdı.
Bu kaçıncı oldu! Sürekli kiralarını geç ödüyorsun. Elimize gelen paranın hayrını göremez olduk! Ya vaktinde ödersin ya da kendine başka ev ararsın Can!
Can, günde 2 farklı işe gidip gelerek ayda ₺500 kazanmaktadır. Sinema salonunda çalışmak, ikinci işidir. Akşam saat 6'da ilk işinden çıkar ve ikinci işi olan sinema salonuna gelerek genellikle gece 1'e kadar burada çalışır.